1996 – Eylul, Sayı: 127, Sayfa: 034 Fâtih Sultan Mehmed Han devrinde memleketin her tarafında, her karış toprağında adalet, hak ve hukuk hakim durumda idi....
1996 – Agustos, Sayı: 126, Sayfa: 032 Yedinci Osmanlı Sultanıdır. Rasûlullah -Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem-‘in iltifâtına mazhar olmuştur. Sultanlığının yanısıra din ve fen ilimlerini de...
1996 – Temmuz, Sayı: 125, Sayfa: 034 Orhan Gazî‘nin oğlu l. Murad Han, Osmanlı Padişahları’nın üçüncüsüdür. 1326’da Nilüfer Hatun’dan Dünya’ya geldi. Doğduğu sene, dedesi Osman...
1996 – Haziran, Sayı: 124, Sayfa: 020 Osmanlı sultanlarının ikincisidir. Babası Osmân Gâzî, annesi ise Osmânlı Devleti’nin mânevî mimarı Şeyh Edebali‘nin kızı Mal Hatun’dur. Orhan...
1996 – Mayis, Sayı: 123, Sayfa: 020 Osmanoğulları, Orta Asya’dan göç edip Anadolu‘ya geçen Oğuz Türkleri‘nin Kayı aşiretindendir. Osman Gazî, Ertuğrul Gazî‘nin üç oğlundan biridir....
1996 – Nisan, Sayı: 122, Sayfa: 034 SUNUŞ Vakıf, yaradandan ötürü yaratılanlara karşı merhamet, şefkat ve muhabbetin müesseseleşmiş şeklidir. Kur’an-ı Kerîm’de güzel bir mü’min olarak...
1996 – Subat, Sayı: 120, Sayfa: 034 Rasûlullah -Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem-, Cenab-ı Hakk’dan üç türlü ilim telakkî etmiştir. Birincisi, kendisi ile Allah -celle celâlühû-...
1996 – Ocak, Sayı: 119, Sayfa: 034 Allah’ın -celle celâlühû- mübarek isimlerinden biri de “el-Hakk”dır. Bu sıfat-ı ilahîyenin îcabı olarak mutlak hakimiyet ve saltanat O’na...
1995 – Aralik, Sayı: 118, Sayfa: 036 Hz. Mevlana -kuddise sirruh-, “nefsaniyet” ve “Rûhaniyet” diye adlandırılan, birbirine zıd iki keyfiyetin, birbirleri ile mücadelelerini ve her...
1995 – Kasim, Sayı: 117, Sayfa: 034 Dünya bir imtihan ve iptilalar mekanıdır. İlk nazarda rayihası, hoş ve tatlı gelir. Nefse tazelik ve canlılık verir....
1995 – Ekim, Sayı: 116, Sayfa: 036 Bir zaferin şerefi, ona ulaşmak için katlanılan güçlükler ve bediî heyecanlar neticesindedir. Adem’in, bilinen zelleyi -yani gayr-i iradi...
1995 – Eylul, Sayı: 115, Sayfa: 036 Ezelde Allah’ın (c c ) yalnız kendisi mevcüd iken, o yüce varlık, bilinmeyi murad ederek, sıfatlarının tecellîsi ile...
1995 – Agustos, Sayı: 114, Sayfa: 036 Beşerî hayatı yüceltmek veya alçaltmak husûsunda muhabbet ve husumet kadar müessir olan hiçbir şey mevcut değildir. Layık olana...
1995 – Temmuz, Sayı: 113, Sayfa: 020 İmanın ilk meyvesi merhamettir. Ondan uzak bir gönül zî-hayat (hayat sahibi, canlı) değildir. Her hayrın başı olan besmele...
1995 – Haziran, Sayı: 112, Sayfa: 021 Meryemoğlu İsa sanki kendisini bir arslan kovalıyormuş gibi canhıraş bir şekilde kaçıyordu. Adamın biri bu hale hayret ederek...
1995 – Mayis, Sayı: 111, Sayfa: 019 Kafesinde mahpus güzel bir papağanı bulunan bir tacir vardı. Ticaret için Hindistan tarafına yolculuk hazırlığına başladı. Cömertliği sebebi...
1995 – Nisan, Sayı: 110, Sayfa: 032 Leylâ’sı uğrunda ve onun aşkı ile çöllere düşen Mecnûn, salyaları akan, tüyleri dökülmüş bir köpeği seviyor, okşuyor ve...
1995 – Mart, Sayı: 109, Sayfa: 017 Deryâ kenarında bir duvar vardı. Duvar yüksekçe olduğu için duvarı aşıp deryâya ulaşmak mümkün değildi. Duvarın üzerinde susuzluktan...
1995 – Subat, Sayı: 108, Sayfa: 016 Padişahın biri, cuma günü câmiye gidiyordu. Muhafızları, caddeye üşüşen halka bir taraftan: – “Çekilin!..” diye haykırıyor, diğer taraftan...
1995 – Ocak, Sayı: 107, Sayfa: 034 Adamın biri, büyük bir şehre gelmişti. Çarşıyı gezerken güzel kokular satan attarların sokağına saptı. Dükkanlardan gül, menekşe, kokuları...
1994 – Aralik, Sayı: 106, Sayfa: 013 Çöl ortasında fakir bir bedevî, çadırında hanımıyla oturuyordu. Bir gece hanımı; “- Bütün yoksulluğu, cefayı biz çekiyoruz. Herkesin...
1994 – Kasim, Sayı: 105, Sayfa: 040 Osman TOPBAŞ’ın Azerbaycan İntibaları… Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım, Elemim bir yüreğin karı değil paylaşalım. M.Akif ERSOY...
1994 – Ekim, Sayı: 104, Sayfa: 034 Sultanın sarayında birgün Çin ressamları: “Biz, Türk ressamlarından daha ileri, daha hünerliyiz.” diye bir iddiada bulunurlar. Buna karşılık...
1994 – Eylul, Sayı: 103, Sayfa: 034 Uçsuz bucaksız bir ormanda azılı bir arslan yaşamaktadır. Ormandaki bütün hayvanlar korku içindedirler. Böyle yaşamaktansa bir çare ararlar....
1994 – Agustos, Sayı: 102, Sayfa: 022 Bir gün Mecnun hasta olup yatağa düşer. Tedavî için bir doktor çağırırlar. Doktor “Damardan kan almak gerek'” diyerek...
1994 – Temmuz, Sayı: 101, Sayfa: 034 Hazreti Süleyman -aleyhisselâm-‘ın sarayına bir kuşluk vakti saf bir adam telaşla girer. Nöbetçilere, hayatî bir mes’ele için Hz....
1994 – Mayis, Sayı: 099, Sayfa: 038 Peygamber -Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem- Efendimiz Hazretleri bundan 1400 küsur sene evvel, İstanbul’un ehemmiyetine ve bu mübarek beldeyi...
1994 – Mart, Sayı: 097, Sayfa: 021 Hata ve onun neticesi olan ızdırap, insan yaratılışı ile başlar. Zira ilk ceddimiz Adem -aleyhisselâm- da murad-ı ilâhî...
Yıl: 1994 – Şubat – Sayı: 96 – Efendim zekât konusunda doğrudan irtibatı olması dolayısıyla mülk kavramının mahiyeti, nasıl anlaşılması gerektiği üzerinde durmak ve sorularımıza...