Bizlere Rabbimiz tarafından emsalsiz bir örnek şahsiyet olarak takdim edilen Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, insan neslinin en mülâyimi idi. Bu yüzden insanlarla muâmelesinde...
Sehl-i Tüsterî’ye, ahlâktan sorduklarında şöyle buyurmuştur: “Ahlâkın en küçük derecesi; eziyete katlanarak intikam peşinde olmamak, zâlime bile merhamet edip onun için istiğfâr etmek ve ona...
Kurʼân ve Sünnetʼin rehberliğinde kalben seviye kat etmemiş bir insan, -ne kadar bilgili olursa olsun- ham kalmaya mahkûmdur. O, bu hamlığıyla ilim tahsil edip, meselâ...
Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmede; “…Kulları içinden ancak âlimler, Allah’tan (gereğince) korkar…” (Fâtır, 28) buyuruyor. Yani gerçek bir âlimde öncelikle, “takvâ / Allah korkusu” şarttır. Cenâb-ı...
Cenâb-ı Hak, ilimlerini dünyevî ve nefsânî menfaatlerine âlet eden, bildikleriyle kendileri amel etmeyen âlimleri Kur’ân-ı Kerîm’inde; “kitap hamallığı yapan merkepler” olarak tasvir eder. İhlâs ve...
Takvâdan uzak bir dînî tahsil; ilâhî hakîkatleri dahî nefsânî kaygılarla değerlendiren, “din âlimi” etiketli “din tahripçileri”nin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Bunlar da servet, şehvet ve...
Dînî ilimlerin tahsilinde, öncelikle kalbe seviye kazandıracak mânevî terbiye ve takvâ eğitimine ağırlık verilmesi elzemdir. Zira kişiyi Hak katında makbul kılan, dînî tahsil diploması değil,...
Mâneviyattan mahrum şekilde tek taraflı verilen bir eğitim, noksandır. Eğitimde madde ve mânâ dengesi şarttır. Aksi hâlde insan, tek kanatla uçmaya çalışan bir kuş gibi,...
Nice baş gözü gören vardır ki gafletlerinden dolayı kalpleri kaskatı kesilmiş; alık, abus ve nâdan bir şekilde yaşamaları sebebiyle, hikmet ve hakîkatlere âmâ olmuşlardır. Böyleleri...
Ebû Ali Ruzbârî Hazretleri buyurur: “Nefsine bir kez bile lâyık olduğundan fazla kıymet vererek bakan kimse, (yani kibir ve gururunun esiri olan kişi gaflete sürüklenir...
Işık olmadan göz hiçbir şey göremeyeceği gibi; îmânın nûru, Kur’ân ve Sünnet’in feyzi olmadan da, kalp gözü hiçbir hakîkati göremez. Kalplerde îmânın nûru tefekkürle parlar....
İlâhî bir sanat hârikası olan kâinattaki sonsuz hikmet ve hakîkatleri lâyıkıyla tefekkür edebilen bir insan, dünya üzerindeki bütün canlıların, hayatta kalabilmek için bile nasıl büyük...
Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurur: “Allah -c.c.- «Sen infâk et ki, Ben de sana infâk edeyim.» buyurdu. Allâh’ın hazineleri sonsuzdur. Bütün mahlûkâta verdiği rızıklar O’nun hazinesinden...
Ne ibrettir ki, dünya kurulduğundan beri hiçbir canlının rızkı ihmâl edilmeden sayısız sofralar kurulmuş ve kıyâmete kadar da kurulmaya devam edecektir. Düşünecek olursak; dünyanın dörtte...
Hadîs-i şerîfte buyrulur: “Dünyada misafir gibi olun! Mescidleri ev ittihâz edin! Kalplerinizi rikkate (incelik, zarâfet ve hassâsiyete) alıştırın! (İlâhî azamet ve kudret akışlarını) çok tefekkür...
Tâbiîn neslinden hadis ve fıkıh âlimi Mutarrif bin Abdullah buyurur ki: “Günahkârlara karşı içinde bir merhamet hissi duymayan kimse, hiç olmazsa onlar için tevbe ve...
Ne ibrettir ki, bir yanda on tonluk bir filin -Cenâb-ı Hakk’ın âmâde kılmasıyla- on yaşındaki bir çocuk tarafından çekilip götürüldüğünü görüyoruz; diğer yanda ise -insanın...
Mevlânâ Hazretleri buyurur ki: “Ey insan, dünyadan birbirine zıt iki ses gelir. Acaba senin kalbin hangisini almaya istîdatlı? O seslerden biri Allâh’a yaklaşanların (takvâ sahiplerinin)...
Mûsâ Efendi -rahmetullâhi aleyh- şöyle buyururdu: “Evlâdım, mutlakâ riyâzathâlinde (iktisâda riâyet ederek) yaşayın ve Allâh’ın verdiklerini, yine Allah için infâk edin! Riyâzat hâliniz sadece üç...
Düşünmek gerekir ki sayılı günlerden ibâret olan dünya hayatı, ne kadar uzun görünse de yine sayılı günlerden ibâret olan Ramazân-ı şerîf gibi, gâyet kısa bir...
Hadîs-i şerîfte buyrulur: “Öyle bir zaman gelecek ki, o vakit şu üç şeyden daha kıymetli bir şey olmayacak: ‒Helâl para. ‒Cân u gönülden arkadaşlık yapılacak...