16 Ağustos 2014 Cumartesi

İlâhî bir sanat hârikası olan kâinattaki sonsuz hikmet ve hakîkatleri lâyıkıyla tefekkür edebilen bir insan, dünya üzerindeki bütün canlıların, hayatta kalabilmek için bile nasıl büyük bir ilim ve kudretin yardım ve himâyesine muhtaç olduğunu kavramakta gecikmez. Tek başına gerçekleştirmeye katiyen güç yetiremeyeği müsait şartlar içinde, âdeta ilâhî hârikalar âleminde ve mûcize eseri yaşadığını anlar. Bunu anlayan hiçbir akıl, mantık, iz’an ve vicdan da, kâinâtın yaratıcısı olan Allah Teâlâ’ya isyan etme küstahlığında bulunamaz…