Hüdâyî’nin Ziyafet Sofrasından

Mü’min, gül tabiatlı olmalıdır. Yâni bu dünyâ bahçesinde dikenleri görüp onlardan incinerek dikenleşmek yerine, araya kış gibi çileler de girse, onları bahar iklimleriyle kucaklayarak bütün âleme bir gül olmalıdır.

“Mü’min kardeş! Merhamet ve şefkat ehli ol da, sâlih kişilerin yolunu tut! Sen ki ayaktasın, düşmüş insanı kaldırmak için onun elinden tutuver. Gönlün, bir çiçek bahçesi gibi olsun. Şunu da bil ki, Allâh dostları, daha ziyâde kimsenin uğramadığı dükkânlardan alışveriş ederler. (Yâni yalnızlara, bîçârelere dert ortağı olurlar.)” (Sâdî-i Şîrâzî)

Îmânın insandaki ilk meyvesi merhamet, onun da netîcesi, bu nîmeti ondan mahrum olanlara ulaştırma yolunda hizmet etmektir. Bu, kendimiz için bir şükür vesîlesi, muhtaçlar için de bir vicdan borcumuzdur.

Merhameti, bütün sevdâların üzerine yükseltebilirsek, ancak o zaman gariplerin sinesinden kopan “acıyın bize” feryatlarını lâyıkıyla işitebiliriz. Şunu iyi bilmek lâzım ki, fetihlerin en ulvîsi, kalblerin fethidir.

Yayın: Erkam Yayınları

Dil: Türkçe

Yıl: 2006

Eseri temin etmek için tıklayınız….