Âhiret penceresinden bakıldığında bütün fânî endişeler, birer “zıll-i zevâl”den, yani kaybolmaya mahkûm gölgelerden ibarettir. Esas ve kalıcı hayat, âhiret hayatıdır.
Dolayısıyla asıl endişe etmemiz gereken hususlar;
–Ebedî adresimize dair ilk işaretlerin belireceği son nefesimizi nasıl vereceğimizdir.
–Kabrimizdeki sorgu-suâle ne kadar hazır olabildiğimizdir.
–Kıyamete kadar bekleyeceğimiz berzah âleminin, hadîs-i şerîfteki ifadesiyle, Cennet bahçelerinden bir bahçe mi, yoksa -Allah korusun- Cehennem çukurlarından bir çukur mu olacağıdır.