21 Şubat 2022

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“Kıyâmet gününü gördüklerinde (dünyada) sadece bir akşam vakti ya da kuşluk zamanı kadar kaldıklarını sanırlar.” (en-Nâziât, 46)

Düşünmeliyiz ki; Allah 1000 sene ömür verse, meselâ 1000 yılında dünyaya gelmiş olsak ve 2000 yılına kadar dünya nîmetleri içinde zevk u safâ sürmüş olsak, yine de ömrümüz bitmiş, her fânî gibi Cenâb-ı Hakkʼın “dön” emrine boyun eğmiş olurduk.

Yani ne kadar uzun yaşarsak yaşayalım, esas ve ebedî hayat olan âhiretin yanında fânî dünya hayatı, kısacık bir fasıldan ibârettir.

O hâlde düşünelim:

Kısacık dünya hayatına ne kadar ehemmiyet veriyoruz, esas ve ebedî olan âhiret hayatına ne kadar?!.