Kulu ilâhî muhabbet deryasına götüren en büyük muhabbet pınarı Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’dir. Bunun için Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmelerde:
“Kim Rasûlʼe itaat ederse Allâhʼa itaat etmiş olur…” (en-Nisâ, 80)
“(Rasûlʼüm!) De ki: Eğer Allâhʼı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın…” (Âl-i İmrân, 31) buyuruyor.
Dolayısıyla İslâm’ın doğru bir şekilde yaşanabilmesi için, her müslümanın, Efendimiz’in örnek hayatını öğrenmesi ve O’nun izinde bir hayat yaşamaya çalışması zarurîdir.