20 Mart 2023

Din kardeşinin acısına bîgâne kalmak, çok ağır bir cürümdür. Nitekim bu duygusuzluğu, bir anlık gaflete düşerek yaşamış olan Seriyy-i Sakatî Hazretleri, o hâlinden duyduğu pişmanlığı şöyle ifade eder:

“Bir gün Bağdat çarşısı yanmıştı. Birisi koşarak bana geldi ve;

«–Bütün Bağdat çarşısı yandı, bir tek sizin dükkânınız kurtuldu. Gözünüz aydın!» dedi.

Ben de diğer dükkânı yanan kardeşlerimi düşünemeden kendi nefsim adına;

«–Elhamdülillâh!» dedim.

Ancak otuz seneden beri o gaflet ânım için istiğfâr ederim.” (Hatîb el-Bağdâdî, Târih, IX, 188; Zehebî, Siyer, XII, 185, 186)

Bir an­lık da ol­sa ken­dini dü­şünüp fe­lâ­ke­te uğ­ra­yan din kardeşlerinin ıztı­râ­bın­a bîgâne kaldığı için otuz se­ne o gafletin tev­be­si için­de olmak, ne muazzam bir kardeşlik ufkudur!..