19 Şubat 2022

Pek çok insan; yokluk, zorluk ve mahrûmiyetin mutlak mânâda bir “şer” olduğunu zanneder. Hâlbuki nicelerini istikâmette tutan, bu mahrûmiyetleridir. Çoğu insan da bolluk ve rahatlığın mutlak mânâda “hayır” olduğunu zanneder. Hâlbuki nicelerini yoldan çıkaran, varlıkla mağrur olup şımarmaları olmuştur.

Unutmayalım ki îman ve irfan ufkundan baktığımızda; Allâh’a varlıkta mı darlıkta mı daha yakın isek, o hâli kendimiz için daha hayırlı görmemiz îcâb eder. Zira bütün dünya bize verilse, fakat Cenâb-ı Hakk’ın rızâsından mahrum kalsak, bunun ne kıymeti olur!? Neticede dünya da fânîliğe mahkûm, ömür de geçici bir zaman diliminden ibâret. Fakat Allah Teâlâ’nın rızâ ve muhabbetine nâiliyetin getireceği saâdet ise ebedî!..