Fahr-i Kâinat Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevâbından da hiçbir şey eksilmez.” (Tirmizî, Savm, 82)
Abdülkâdir Geylânî Hazretleri de, iftar coşkusunun misafirlerle tezyîn edilmesini şöyle teşvik eder:
“Ey oğul! Oruç tut. Akşamleyin iftar ederken, iftarlık yiyeceğine fakirleri de ortak et; onlara da yedir, içir. Tek başına yiyip içme! Zira tek başına yiyip içerek başkalarına ikramda bulunmayan kişinin, fakir olup dilenciliğe düşmesinden korkulur…”