İslâm âlimleri, yeryüzünün herhangi bir bölgesinde zulüm gören, esir olan veya ezilen din kardeşlerine yardım etmeye muktedir olup da yardım etmeyen müslümanların, büyük günaha girdikleri hususunda ittifak etmişlerdir.
Bugün başta Filistin/Gazze olmak üzere, Suriye, Afrika, Myanmar, Doğu Türkistan ve diğer İslâm beldelerindeki din kardeşlerimizin içler acısı hâli, hepimizi vicdan muhâsebesine sevk etmesi gereken, ilâhî bir imtihan tablosudur!
Bu kardeşlerimize yardım edecek hiçbir güç ve imkânımız yoksa, hiç olmazsa o kardeşlerimizin kurtuluşu için bilhassa seherlerde gözyaşlarıyla duâlar edelim. Zira Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“Mü’minler birbirlerini sevmekte, merhamet etmekte ve korumakta bir vücûda benzerler. Vücûdun bir uzvu hasta olduğunda, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” buyurmuştur. (Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Birr, 66)
Bizler de İslâm kardeşliğini yaşayıp yaşatma hususundaki vaziyetimizi, bilhassa bugünlerde daha çok tefekkür etmeliyiz…