08 Ağustos 2023

Şunu unutmamak îcâb eder ki, tevhîd akîdesinin ortaklığa tahammülü yoktur. Yani Allah Teâlâ, kulunun kendisinden başkasına kulluk etmesine aslâ râzı olmaz. Hâlbuki insanoğlunun Rabbini bırakıp da en çok kulluk ettiği bâtıl ilâh, kendi nefsidir.

Âyet-i kerîmede buyruluyor:

(Ey Peygamber!) Hevâ ve hevesini ilâh edineni gördün mü? Şimdi Sen mi ona vekîl olacaksın?!” (el-Furkân, 43)

Hadîs-i şerîfte de:

“Yeryüzünde tapılan sahte ilâhlardan Allâhʼın en çok buğz ettiği şey, peşine düşülen hevâ ve hevestir.” buyruluyor. (Heysemî, I, 188)

Demek ki Hakkʼa kulluğun önündeki en büyük engel, kişinin kendi nefsine kul-köle olmasıdır. Yani Allâhʼın emrine değil, kendi keyfine göre karar almasıdır. İslâmʼın hükümlerine ters düşmesine rağmen; “bana göre, bence” diyebilmesidir.