27 Şubat 2021

Küresel güçler dünyaya bir câhiliyye devri yaşatmakta. Suriye, Yemen, Myanmar, Doğu Türkistan gibi İslâm beldeleri âdeta bir hapishâneye; devâsâ bir sahrâ hastahânesine döndü. Âlem-i İslâm, büyük mahrumiyetler içinde. Mü’min, din kardeşlerinin derdiyle dertlenmelidir. Onların ıztırâbını yüreğinde hissedip; eliyle, diliyle ve bütün imkânlarıyla imdâda koşmalıdır. Hiçbir maddî imkânı yoksa, samimî duâlarıyla din kardeşlerinin yanında olmalıdır.

Ebû’l-Hasan Harakānî Hazretleri bir müslümanın ümmete karşı diğergâmlık ufkunu ne güzel ifade eder:

“Türkistan’dan Şam’a kadarki sahada, (yani İslâm âleminin herhangi bir yerinde) birinin parmağına batan diken, benim parmağıma batmıştır; birinin ayağına çarpan taş, benim ayağımı acıtmıştır; bir kalpte hüzün varsa, o kalp benim kalbimdir.”