01 Nisan 2016

Zor zaman ve mekânlarda yapılan hizmet ve gayretleri, Cenâb-ı Hak husûsî ecirlerle mükâfatlandırır. Tıpkı tehlikeli yerlerde vazife yapanlara verilen “mahrumiyet zammı” gibi, o gayretlerin ecrini de kat kat fazlasıyla ihsân eder.

Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“…İçinizden, Fetih’ten önce (zor zamanlarda) infâk eden ve savaşanlar, (bunları Fetihʼten sonraki rahat zamanlarda yapanlarla) bir olmaz. İşte onlar, derece olarak sonradan infâk eden ve savaşanlardan daha büyüktür…” (el-Hadîd, 10)