Kahramanmaraşʼta meydana gelen ve birçok ilimizde yıkıma sebep olan depremde vefat eden kardeşlerimize, Cenâb-ı Hakʼtan rahmet, yakınlarına ve bütün milletimize başsağlığı diliyoruz.
Enkaz altındaki kardeşlerimizin tez zamanda kurtuluşunu, yaralı kardeşlerimizin de âcilen şifâ bulmasını, Yüce Rabbimizʼden niyâz ediyoruz.
Kıymetli kardeşlerimiz!
Cenâb-ı Hak müʼminleri birbirine kardeş kılmıştır.
Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de:
“Mü’min kardeşinin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir.” buyurmuştur. (Hâkim, IV, 352)
Yine Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“Mü’minler birbirlerini sevmekte, merhamet etmekte ve korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğunda, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” buyurmuştur. (Buhârî, Edeb, 27)
Dolayısıyla mü’minler olarak birbirimizi, farklı mekânlarda olsak da tek yürek hâlinde yaşayan bir vücudun uzuvları gibi telâkkî etmeliyiz. Bir uzvun acısını bütün bir vücut hissettiği gibi, din kardeşlerimizin ıztırâbını duymak, onların derdiyle dertlenmek, hepimiz için bir vicdan imtihanıdır.
Mevlânâ Hazretleri bu vicdan ufku sebebiyle diyordu ki:
“Şems -kuddise sirruh- bana bir şey öğretti:
«Dünyada bir tek mü’min üşüyorsa, ısınma hakkına sahip değilsin!» Ben de biliyorum ki yeryüzünde üşüyen mü’minler var; ben artık ısınamıyorum!..”
Dolayısıyla bu soğuk kış günlerinde bir de elîm bir zelzele âfetine mâruz kalmış olan din kardeşlerimizin derdini derdimiz bilelim.
Vatanımız, milletimiz ve bütün İslâm âlemi üzerindeki belâ ve musibetlerin defʼi, hayırların celbi için, evvelâ hatâ ve günahlarımız için bol bol tevbe-istiğfar edelim.
Gariplere, yalnızlara, kimsesizlere ve bilhassa depremzede kardeşlerimize elimizden gelen bütün yardımı yaparak, onların hayır-duâlarını almaya gayret gösterelim. Âfet bölgelerindeki kardeşlerimiz için duâlarımızı eksik etmeyelim.
Unutmayalım ki din kardeşliği esas böyle zor günlerde belli olur.
Şunu da unutmayalım ki, biz o âfet bölgesinde olabilirdik, o kardeşlerimiz bizim yerimizde olabilirlerdi. Biz bir felâkete uğrasak, din kardeşlerimizden ne beklersek, bugün biz de onlara aynı kardeşliği göstermek durumundayız.
Cenâb-ı Hak, vatanımızı, milletimizi ve bütün âlem-i İslâmʼı, maddî-mânevî felâket ve musîbetlerden muhafaza buyursun. İlâhî rahmet, nusret ve inâyetini üzerimizden eksik etmesin.
Göçük altında can veren kardeşlerimize hükmen şehidlik, yaralı kardeşlerimize gâzîlik ecri ihsân eylesin.
Aziz milletimizin başı sağ olsun!