28 Şubat 2023

Ârifler bilirler ki;

“İnsanın bedeni yemekle doyar, rûhu ise yedirmekle…”

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de ümmetinin açlarını doyurmadan kendi açlığını gidermeyi düşünmezdi. Ümmeti açlıktan karnına taş başladığı zaman, O iki taş bağlardı. Eline bir dünyalık geçtiğinde ise -bir borcu ödemek için ayırdığı hâriç- onu infâk etmeden rahat edemez, huzur içinde uyuyamazdı.

Dertlilerin derdine derman olmak, O’nu âdeta kendi dertlerinden halâs ederdi. Açları doyurmak, O’na öyle bir mânevî haz verirdi ki âdeta kendi açlığını unuturdu.