Düşünmeliyiz ki; dînimizin, vatanımızın ve maddî-mânevî değerlerimizin bugünlere ulaşması, âlemin nizâmı, hak ve adâletin cihana hâkim kılınması için, geçmişte sahâbe-i kirâm, selef-i sâlihîn ve şanlı ecdâdımız ne kadar gayret etmişti, biz bugün ne kadar gayret içindeyiz?
‒Vefâ borçlu olduğumuz ashâb-ı kirâma güzelce tâbî olabiliyor muyuz?
‒Kendilerinden feyz aldığımız geçmişteki sâlihlerin nurlu yolunu gönül dünyamızda ne kadar yaşatabiliyoruz?
‒Ecdâdımızʼa lâyık nesiller olabiliyor muyuz?