24 Şubat 2017

Cenâb-ı Hakk’ın murâdı üzere ölümün bizlere nerede, ne zaman ve nasıl geleceği belli değildir. Onun için gönüllerin “Ölmeden evvel ölünüz!” sırrıyla yoğrulması ve her an Rabbine kavuşmaya hazır bulunması zarûrîdir. Aksi hâlde son nefes: “Eyvah nereye böyle!” feryatlarıyla dolu bir hüsran demi olur…

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: «İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir!..» denir.” (Kāf, 19)