10 Ocak 2023

Gerçek tasavvuf erbâbı, fizikî kerâmetlere fazla îtibâr etmezler. Zâten böyle bir kerâmetin izhârı, Hakkʼa yakın bir kul olmanın şartlarından da değildir.

Nitekim pek çok rivâyette peygamberlerden sonra insanların en hayırlısı olduğu bildirilen Hazret-i Ebû Bekir -radıyallâhu anh-ʼın da, fizikî/kevnî kerâmetine dâir, çok fazla bir mâlumat yoktur. Onun en büyük kerâmeti; Allah Rasûlüʼne olan eşsiz muhabbeti, sarsılmaz sadâkati, müstesnâ teslîmiyet ve itaatidir.

Bunun içindir ki ehlullah nazarında esas kerâmet, Kurʼân ve Sünnet istikâmeti üzere yaşamaktır.