23 Ekim 2015

Ehl-i Beytʼi sevmek, Peygamber Efendimizʼe vefâdır. Hadîs-i şerîfte buyrulur:

“Çocuklarınızı üç hususta yetiştirin:

Peygamber sevgisi, Ehl-i Beyt sevgisi ve Kurʼân kıraati…” (Münâvî, I, 226)

Fahr-i Kâinât Efendimiz, müstesnâ fazîlet ölçüleri içerisinde yetiştirdiği Ehl-i Beytʼini ümmetine emanet etmiş; kıyâmete kadar Ehl-i Beytʼini sevip örnek almayı ve onlara hürmet göstermeyi, bizlere bir vazife olarak vermiştir.

Dünyanın en mesut yuvası, Peygamber Efendimiz ve Ehl-i Beytʼinin hâneleridir. Örnek bir âile reisliğinin, hayırlı bir babalığın yegâne ölçüsü, Fahr-i Kâinât Efendimizʼdir. Sâliha hanımlığın yegâne ölçüsü de; Hazret-i Hatice, Hazret-i Fâtıma, Hazret-i Âişe ve diğer annelerimizdir. Onların ölçüleri içerisinde olgunlaşanların evlâtları da, Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin Efendilerimizʼin gönül dokularından hisse alırlar. O zaman evlâtlarımız; bir şükür vesîlesi, ardımızdan hayırlı birer halef ve sadaka-i câriye olurlar.