Fahr-i Kâinât Efendimiz’in üzerinde hutbe îrâd ettikleri hurma kütüğü, ihtiyaç dolayısıyla bir minber yapılması neticesinde O Varlık Nûru’ndan ayrı düştüğü için, ashâb-ı kirâmın işiteceği şekilde hicrân ile inlemişti. Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de mübârek eliyle onu sıvazlamış ve o hurma kütüğü, ancak böyle sükûnete kavuşmuştu. O bir hurma kütüğüydü, biz ise İNSAN!..
Hazret-i Mevlânâ der ki:
“Muhabbetin hakîkatini bir ağaç kütüğünden duy ve ondan ibret al!”
Kendi muhabbetini bir kütüğün muhabbeti ile mîzân et!..