Hazret-i Mevlânâ, âdetâ bütün «evliyâullâh»ın sözcüsü mesâbesindedir. O; Hak dostlarının fârik vasfını, ne güzel dile getirmiştir:
مَنْ بَنْدَهِٔ قُرْآنَمْ اَگَرْ جَانْ دَارَمْ مَنْ خَاكِ رَهِ مُحَمَّدْ مُخْتَارَمْ
“Canım (rûhum) var oldukça ben Kur’ân’ın kölesiyim. Ben Hazret-i Muhammed’in yolunun toprağıyım.”
Hazret-i Mevlânâ’ya nisbet edilen bir kıt’ada da, Hak dostlarının bu yolda gayret ve merhameti şöyle ifade edilir:
بَاز آ بَاز آ هَرْ آنْچِه هَسْتِی بَاز آ گَرْ کَافِرُ و گَبْرُ و بُتْپَرَسْتِی بَاز آ
اِینْ دَرْگَهِ مَا دَرْگَهِ نَوْمِیدِی نِیسْتْ صَدْ بَارْ اَگَرْ تَوْبَه شِکَسْتِی بَاز آ
“Gel! Gel! Ne olursan ol, yine gel! Kâfir, mecûsî veya putperest olsan da gel! Bizim dergâhımız (olan İslâm), ümitsizlik dergâhı değildir. Yüz kere tevbeni bozsan, yine de gel!..”
Hakikaten;
Hak dostlarının gönülleri öyle bir tamirhânedir ki, en perişan hâldeki insana dahî merhamet kucağını açıyor; «Gel! Geri dön, gel!» diyor. Dâimâ şefkatle bağrına basıyor; «Bu merhamet dolu gönülde tamir gör! Yani iç âlemini tezkiye et! Ebedî huzur ve saâdete nâil ol!» diyor.
Eserdeki Bazı Sualler
• Bazı çevrelerde tasavvufa husûmet neden?
• Tasavvuf ve tarîkatın mâhiyeti ve farkı,
• Mürşid-i kâmil, insân-ı kâmil ve faydalı ilim gibi mefhumlar,
• Peygamberimiz ve ashâbın ihlâs ve takvâ eksenindeki günlük hayatları,
• Hak dostlarının hikmet dolu fârikaları ve ibret dolu hâtıraları, fazîlet nümûneleri…
• Râbıta hakkında doğrular ve yanlışlar…
Yayın: Yüzakı Yayınları
Dil: Türkçe
Yıl: 2019