Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Gemiye bindikleri zaman, dîni yalnız O’na has kılarak (tevhîd ve ihlâsla) Allâh’a yalvarırlar. Fakat onları sâlimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allâh’a) ortak koşmaktadırlar. (Gaflete dalmaktadırlar.)” (el-Ankebût, 65)
Rabbimiz’in gemi üzerinden verdiği misâli, birçok hâdiseye tatbik edebiliriz. Meselâ bir uçakta seyahat edilirken türbülânsa girildiğinde; herkes Allâh’a sığınır, tevbeler eder ve yalvarıp yakarmaya başlar. Fakat uçak yere inince, gâfil insan o andaki ilticâsını unutur.
Bunun gibi, içinden geçmekte olduğumuz bu salgın günlerinden kurtuluş için Rabbimiz’e yönelmek; buna mukâbil tehlike ortadan kalkmaya başlayınca yine gaflete meyletmek, büyük bir aldanış olur. Böyle bir gaflet, -Allah korusun- başka iptilâları davet edebilir.
Dolayısıyla, hayatın acı-tatlı her hâlinde, Rabbimiz’e yakınlığımızı artırmamız ve kulluk istikâmetimizi korumamız îcâb eder.