Ölüm, herkesin karşısına, yaşadığı hayatın mânevî keyfiyetine uygun bir sûrette çıkacaktır.
Ebû Hâzim -rahmetullâhi aleyh- buyurur:
“İtaatkâr bir kulun Allâh’a gidişi; evinden, ailesinden ayrı düşen bir insanın, onu iştiyakla bekleyen ailesine kavuşması gibidir. Ama âsî bir insanın Allâh’a gidişi ise, efendisinden kaçan bir kölenin yakalanıp tekrar ona dönüşü gibidir.”