22 Mayıs 2014 Perşembe

Kur’ân ahlâkıyla ahlâklanmış bir mü’min, açılmış bir çiçek gibi güzelliğiyle, hoş râyihasıyla, rûhu okşamalıdır. Her sözü, rûha gıdâ olan pırlanta ifâdelerden müteşekkil olmalıdır. Sîmâsından tebessümü eksik etmemeli, tatlı diliyle rahmet tevzî etmelidir. Şahsiyeti ve davranışları itibâriyle “ahsen, ecmel ve ekmel” kıvâmında olmalıdır.

Ahsen, yani her işi en güzel olmalı, etrafına dâimâ güzellik tevzî etmelidir.

Ecmel, yani gönle huzur ve ferahlık verecek zarâfet ve letâfette olmalıdır.

Ekmel, yani çok olgun, en mükemmel olmalıdır.

Böylesine ideal mü’minlerin her işi ve eseri, İslâm’ın güzelliğini, ihtişâmını, estetiğini, huzûrunu ve güleryüzünü aksettirir.