17 Şubat 2019

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- İslâm’ı zirve seviyede yaşadı ve yaşattı. Sahâbe, O’nun rûhânî dokusundan istifâde etti. Tam bir in’ikâs/hâl transferi, duyguların gönülden gönüle yansıması hâdisesi gerçekleşti.

Meselâ infak âyetleri indiğinde, bir dikili ağacı bile bulunmayan fakir suffe talebeleri dahî;

“–Bizim malımız yok ki, neyi infak edelim?” deyip bahâne aramak yerine, o âyetlerin de şümûlüne girebilmek için çare aradılar. O ilâhî emirleri de hayatlarına tatbik edebilmek için dağlardan odun kestiler, pazara getirip sattılar ve bedelini Peygamber Efendimiz’in huzûruna infâk olarak getirdiler. İslâm’ın emirlerini yaşamayı en büyük lezzet ve saâdet bildiler.