Âyet-i kerîmelerde buyrulduğu üzere:
“Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.” (eş-Şems, 9-10)
Dolayısıyla Cenâb-ı Hakk’ın değer verdiği, hakîkî izzet ve şeref sahibi bir kul; kalbini dünyevî ihtiraslardan temizleyen, onu maddiyâtın kasası olmaktan kurtarıp mâneviyâtın, yani îman, takvâ ve güzel ahlâkın hazinesi kılabilen kimsedir.