Sultan 3. Mustafa bir Ramazan akşamı Şeyhülislâm Mehmed Emin Efendiʼnin konağına iftara gider. Konuşma esnâsında:
“–Efendi, arada bir size gelmek isterim ama konağınız pek uzak yerde.” der.
Mehmed Emin Efendi de:
“–Sâyenizde, size yakın yerlerde bir ev tedârik etmem mümkündür. Lâkin gördüğünüz şu civardaki hânelerin hiçbirinde mutfak yoktur.” karşılığını verir.
Bu söz Pâdişâh’ın tuhafına gider:
“–Ne acâyip şey, bu evlerde yemek pişirmezler mi?” diye sorunca Şeyhülislâm Efendi:
“–Cümlesinin sabah ve akşam yemekleri fakirhâneden gider. Onun için buradan ayrılmak istemem.” cevâbını verir. (Süheyl Ünver, Bir Ramazan Binbir İstanbul, s. 64)
Bilhassa Ramazân-ı Şerîfʼte, gariplere ve fukarâya karşı mesʼûliyetlerimiz hususunda, ecdâdımızın bu ve benzeri hâtıraları bizlere yeni ufuklar açmalıdır…