13 Aralık 2018

Mü’min; çile ve musîbetleri, mânevî tekâmülü için bir ganimet bilmeli, nefsinin hamlıklarının törpülenmesine, dolayısıyla mânen terbiye ve tezkiye olmasına vesîle olarak görmelidir.

Zira dert ve çile görmeyen, her isteğine kavuşan bir insanın nefsi iyice palazlanır, âdeta zaptedilmez bir aygıra döner. Gözle görülemeyecek kadar küçük bir virüsün, yenilmez denilen nice pehlivan cüsseleri yere serdiğini hiç düşünemez. Kendini büyük, kudretli ve azametli gördükçe de Rabbinin rahmetinden uzak düşer.

Buna mukâbil çileler altında inleyen insanın nefsi ise âdeta ıslak bir kağıt gibi zayıf olur. Hiçliğini, aczini daha iyi anlar. Nefsini bu vasfıyla bilince de Rabbinin azametini daha derinden idrâk eder.