11 Şubat 2020

Tasavvufta en mühim mesele, nefsin gurur ve kibrini kırmak, enâniyeti bertaraf etmektir. Nitekim Aziz Mahmud Hüdâyî’ye, kadılık yaptığı Bursa sokaklarında süslü kaftanıyla ciğer sattırıldı. Yunus Emre Hazretleri, başını koyduğu eşikte terbiye edildi. Hâlid-i Bağdâdî gibi büyük âlimlere helâ temizlettirildi. Buna benzer usullerle nefsin kibir putlarını kıracak nice hizmetler yaptırıldı. Zira tasavvufta her şey, bir “hiç” olduğunu idrakten sonra başlar…