08 Temmuz 2017

Şiddetli bir deprem olsa, bir tüp patlasa “âdeta kıyâmet koptu” diyoruz. Yıldızların döküleceği, semânın bir tomar kağıt gibi dürüleceği, dağların savrulacağı gerçek kıyâmet ise, beşer havsalasına sığmayacak derecede büyük bir infilâk… Körpecik yavruların korkudan ak saçlı ihtiyarlara döneceği, hâmile kadınların çocuklarını düşüreceği, gözlerin yerinden fırlayacağı, insanların dehşetten âdeta sarhoş olacağı bir gün. İşte o günde ilâhî himâye altında bulunup korku ve hüzünden emîn olacak bahtiyar kulları Rabbimiz şöyle müjdeliyor:

“Bilesiniz ki, Allâh’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de. Onlar îmân edip de takvâya ermiş olanlardır.” (Yûnus, 62-63)