06 Şubat 2018

Mevlânâ Hazretleri buyurur:

“Kur’ân-ı Kerîm’in zâhirini bir okka mürekkeple yazmak mümkündür. İhtivâ ettiği bütün sırları ifâde etmeye ise sahilsiz deryalar mürekkep, yeryüzündeki bütün ağaçlar kalem olsa yine de kifâyet etmez.”

Herkes aynı rahle başında oturup Kur’ân okuyabilir. Fakat herkes kalbî seviyesine göre Kur’ân’dan farklı nasipler alır. Zira Kur’ân’ın mânâları, kulun Hakk’a yakınlığı derecesinde açılır. Tıpkı bir denize kıyısından bakanların onun sathını görmesi, diğer taraftan mâhir dalgıçların, indikleri her derinlikte apayrı manzaralar seyretmeleri gibi. Kur’ân-ı Kerîm de kişinin kalbindeki takvâ seviyesine göre, sır ve hikmetlerini açar, kulu hakka ve hayra yönlendiren bir rehber olur.