02 Şubat 2016

Hadîs-i şerîfte buyrulur:

“Merhamet edenlere Rahmân olan Allah Teâlâ merhamet buyurur. Siz yeryüzündekilere şefkat ve merhamet gösteriniz ki, gökyüzündekiler de size merhamet etsin!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 58/4941; Tirmizî, Birr, 16/1924; Ahmed, II, 160)

Dolayısıyla, Cenâb-ı Hakkʼın rahmet ve inâyetine nâil olmayı ümîd eden hiçbir mü’min; merhamet mahrumu ve katı kalpli olamaz. Başta “insan” olmak üzere, mahlûkattan hiçbirinin sesli veya sessiz feryâdına bîgâne kalamaz, elinden gelen hiçbir iyilik ve hayrı esirgeyemez.