Cenâb-ı Hak zorlukları bertaraf etmesi için, âyet-i kerîmede:
“…Kim, Allâh’a karşı takvâ sahibi olursa, Allah Teâlâ ona bir çıkış yolu ihsân eder.” (et-Talâk, 2)
Bir kimse geldi Efendimiz’e:
“–Yâ Rasûlâllah! Yolculuğa çıkıyorum. Benim için duâ edin.” dedi. Duâ istiyor yolculuğunun selâmeti için.
Efendimiz ise:
“–Seni Allah takvâ sahibi eylesin.” dedi. İş kolaylaşacak takvâ sahibi olursa. O:
“–Biraz daha yâ Rasûlâllah!” dedi.
“–Allah senin günahlarını affetsin (dedi), geçmişlerini.”
“–Biraz daha (dedi), anam-babam Sana fedâ olsun yâ Rasûlâllah!” dedi.
-Sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–Bulunduğun her yerde kolayca hayır yapmanı Allah seni vesîle eylesin.” (Tirmizî, Deavat, 44/3444)
Demek ki bir mü’min her an, her şeyde bir hayır yapmaya gayret edecek. Diliyle hayır yapacak. Bedeniyle hayır yapacak. Mâlî gücüyle hayır yapacak.