Muhammed Esʼad Erbilî Hazretleri’nden Hikmetli Sözler

Muhammed Esʼad Erbilî Hazretleri, talebelerinden birine yazdığı mektupta şöyle ifadesi var:

“Cenâb-ı Hak, (oğlum) kalp gözünüzü nurlandırsın! Nasıl ki gül yaprağının her noktasında gülsuyu mevcut ise, aynen onun gibi sizin kıymetli vücudunuzun her zerresini de muhabbet ve dâimî zikrin hoş kokusuyla güzelleştirsin!..”

Yine devam ediyor:

“Aşk gülistânının yolunda dikenden korkulmaz!..”

(Aşk gülistânının yolunda dikenden, yani iptilâlardan korkulmaz!)

“…Ben her dikenin üstünden yüzlerce gonca toplarım!”

(Yani her iptilâya sabrederek mâneviyat goncalarını toplarım.)

“Dervişlik bostanında ıztıraptan zevk alırım. Yastığımı dikenden yaparsam rüyamda Gül’ü görürüm!”

فَاِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا اِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا

(“Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.” [el-İnşirah, 5-6]) Her zorluktan sonra kolaylık gelir, huzur hâli gelir.

Yine buyuruyor Esʼad Erbilî Hazretleri:

“Allah katında kulların mahrûmiyetine sebep olan günahların birisi hattâ birincisi, kendinde bir varlık görmek, yani enâniyettir.”

Dâimâ “Sen yâ Rabbi!” diyecek.

Âyette:

فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ

(“Rabbini hamd ile tesbîh et ve Oʼndan mağfiret dile.” [en-Nasr, 3]) buyruluyor.

Muvaffak oldun, Cenâb-ı Hakkʼı hamd ile tesbih edeceksin. Yine Cenâb-ı Hakkʼın seni bu gafletine karşı verdiği bu nîmet için, gafletinden dolayı istiğfâr edeceksin.

Yine Esʼad Erbilî Hazretleri buyuruyor, bir misal veriyor, dünyadan ukbâya geçiş hâline:

“Kiracıların bir evden diğerine taşınırken bütün eşyâlarını beraberlerinde götürüp, sevdikleri mallardan hiçbir şeyi bırakmadıkları mâlûmdur. (Hiçbir eşya bırakmaz, bütün malını taşır.) Hâl böyle iken, insanların, her şeye muhtaç oldukları kabir evine giderken sevdikleri eşyâlarından kısmen olsun bir şeyi beraberlerinde götürmemeleri (onu dünyada bırakmaları, yani infâk edip kendilerinden önce âhirete göndermemeleri), gerçekten hayret verici, ne hazin bir şeydir.” buyuruyor.