31 Mart 2021

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ümmetinin açlarını doyurmadan huzur bulamaz, onları doyurmanın mânevî zevk ve lezzetiyle âdeta kendi açlığını unuturdu. Allah yolunda infâk edebildiğini kâr sayardı. Bir insanı perişan bir hâlde görse, hüznünden âdeta mübârek sîmâsının rengi değişir, onun ihtiyacını giderip yüzünü güldürdüğünde ise, duyduğu huzur ve saâdetin nûru gül yüzüne yansırdı. İkram ve ihsanlarda bulunduğu kimselerin sevincinden daha büyük bir sevinç duyardı.

Nitekim Peygamber Efendimiz’in bu yüce ahlâkını, bir Arap şâir şöyle dile getirir:

“Şayet bir kimse Sen’i cömertlikte bulutlara benzetirse, medhinde hatâ etmiş olur. Çünkü bulutlar verir ağlar, Sen ise verir gülersin.”