Kâmil bir müʼmin, yalnız kendi evini aydınlatan bir kandil değil; bütün yeryüzünde, dünyası kararmışların başını cömert ziyâsıyla okşayan, ruhları üşümüş garipleri müşfik sıcaklığıyla saran bir şefkat ve merhamet güneşi hâlinde, insanlığın fazîlet semâsında parlamalıdır. Zira gerçek bayram saâdetinin seyredileceği en berrak ayna, bayram ettirilen kırık gönüllerdir.
O hâlde düşünelim; bayramı hak edecek bir fedakârlık ve gayret içinde miyiz?..