28 Haziran 2022

Af fazîletinde sonsuz bir cömertlik ummânı olan Allah Rasûlü’nün nebevî terbiyesinde yetişen ashâb-ı kirâm ve onları âdeta bir gölgenin vücuda olan sadâkatiyle tâkip eden Hak dostları, Allâhʼın kullarından gördükleri şahsî kusurları affede affede ilâhî affa lâyık hâle gelebilmeyi, düstur edinmişlerdir.

O hâlde bir düşünelim:

Bizler; Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizʼi, ashâb-ı kirâmı, evliyâullâhʼı, sâlih müʼminleri örnek almamız gerekirken; şahsımıza yapılan kötülüklere nasıl karşılık veriyoruz? “…Allâh’ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız?..” (en-Nûr, 22) âyetinin muhtevâsına ne kadar girebiliyoruz?..