Cenâb-ı Hak soruyor:
“İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece «îman ettik» demeleriyle bırakılacaklarını mı sandılar?” (el-Ankebût, 2)
Îman etmeyi yeterli görüp sâlih amellerde bulunmayan, Allah yolunda fedakârca gayret etmekten kaçınan ve kulluk vazifelerini mâzeretsiz olarak ihmâl eden bir kimsenin; bu kadar bir kulluğun son nefeste, kabirde, kıyamette, mahşerde, sıratta velhâsıl ebedî hayatta kendisini kurtarmaya yeteceğini ümit etmesi, ham bir hayal ve faydasız bir temennîdir.