18 Nisan 2016

Güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildiğini beyân eden Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ne intikam almaya, ne can almaya, ne de mal almaya tâlipti. O yalnızca gönüllere tâlipti…

O; gönüller almaya, gönüller fethetmeye, bir rahmet dergâhı olan gönlünde, ümmetinden her ferde çare ve şifâ olmaya tâlipti. Bu istikâmette; çile çekmeye, taşlanmaya, hakaretlere uğramaya, gözyaşı ve alın teri dökmeye, geceler boyu uykusuz kalmaya tâlipti. Zira O’nun gönlünde merhamet ve şefkatle dolu bir mahşer kaynıyordu…