15 Haziran 2017

Âdâbına riâyetle tutulan bir oruç; bilhassa gıybet, dedikodu, israf gibi haramlardan titizlikle sakınma hassâsiyeti kazandıran bir gönül terbiyesidir.

Gıybet, çok ağır bir kul hakkıdır. Kul hakkı ise Allâh’ın affının dışında bırakılan bir haktır. Dolayısıyla bir din kardeşinin gıyâbında, onu hoşlanmayacağı sözlerle anan biri, gidip ondan helâllik istemelidir. Üstelik bunu isterken de ona bütün samimiyetiyle; “Ben senin hakkında şunları söyledim, yanımda da şu kimseler vardı…” diyerek, her şeyi olduğu gibi îtirâf etmesi gerekir. Hattâ yaptığı gıybet, şayet herhangi bir fitneye sebebiyet vermişse, bunun için de bol bol istiğfâr etmesi, sadakalar vermesi, Cenâb-ı Hakk’a nedâmet gözyaşlarıyla yalvarıp af dilemesi îcâb eder.