11 Ekim 2020

Hayata gözlerini bir yetim olarak açmış olan Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, ümmetinin yetimleriyle bizzat alâkadar olmuşlardı. İnsanlığa en güzel bir örnek şahsiyet olmalarının bir tezâhürü olan şu ifadeleri, ne yüksek bir fazîlet numûnesidir:

“Ben her mü’mine kendi nefsinden daha ileriyim, daha yakınım. (Dolayısıyla) bir kimse ölürken mal bırakırsa, o mal kendi yakınlarına aittir. Fakat borç veya yetimler bırakırsa, o borç bana aittir; yetimlere bakmak da benim vazifemdir.” (Müslim, Cuma, 43; İbn-i Mâce, Mukaddime, 7)