07 Eylül 2020

Dilimizi boş ve çirkin sözlerden koruyup dâimâ hayır konuşmaya ve ifadelerimizi zikrullâh ile tezyîn etmeye çalışmamız gerekir. Nitekim bu ahlâkı hayatlarına aksettiren mü’minler;

*  Bir işe veya yemeğe başlarken besmele çeker, bitirdiklerinde Allâh’a hamd ederler.

* Birbirleriyle karşılaştıklarında evvelâ selâm vererek, Allâh’ın rahmet ve bereketini dileyerek birbirlerine duâ ederler.

* Birbirlerinden ayrılırken de;

“‒Allâh’a emânet ol!” derler.

* Seyahatlerde;

“‒Allâh’a ısmarladık! Allah yoldaşın olsun!” derler.

* İstirahate çekilirken Allâh’a sığınıp duâ eder, uyanınca Allâh’a şükrederler.

* Evlenenlere;

“‒Allah mesut eylesin! Allah bahtından güldürsün!” derler.

* Ticaret esnasında ilk siftahını yapanlar;

“‒Siftah senden, bereket Allah’tan!” derler.

* Hastalıkta;

“‒Rabbimiz şifâlar ihsân eylesin! Çektiğiniz sıkıntıları günahlarınıza kefâret, derecenizin terfiine vesîle kılsın!” derler.

* Yeni doğan yavrular için;

“‒Allah sâlih veya sâliha kullarından eylesin! Rabbimiz kendisine hayırlı kul, Rasûl’üne hayırlı ümmet, anne-babasına hayırlı evlât kılsın! Allah, hayırlı ve uzun ömürler versin!” derler.

* Vefatlarda;

“‒Allah rahmet eylesin, mekânı Cennet olsun! Geride kalanlara Allah sabr-ı cemîl ihsan buyursun!” derler.

Ne mutlu, hayatlarının her ânını zikrullâh ile tezyîn edebilen sâlih kullara!