07 Ekim 2014 Salı

Kurban vesîlesiyle tefekkürümüzü bilhassa;

“Allah müʼminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine (verilecek) Cennet karşılığında satın almıştır.” (et-Tevbe, 111) âyet-i kerîmesi üzerinde yoğunlaştırmalıyız.

Canımızla, malımızla, bütün imkânlarımızla ne kadar Hakkʼa râm olabildiğimiz hususunda kendimizi hesaba çekmeliyiz.

Düşünmeliyiz ki Allâhʼın lûtfettiği nîmetlerin şükrünü ne kadar îfâ edebiliyoruz? Elimizdeki imkân ve nîmetleri, Hakkʼa yakınlığımızı artırmaya vesîle kılabiliyor muyuz? Yoksa bu nîmetler, Cenâb-ı Hakʼla aramızda bir perde mi oluyor?!.