03 Şubat 2023

Eskiden ağzı duâlı annelerin besmele, hamdele, salvele ile, şifâ ve rahmet olan Kurʼân âyetlerinin tilâvetiyle hazırladıkları yemekler, hakîkaten sadra şifâ, rûha gıda olurdu…

Şimdi ise gaflet ve nefsâniyetin yaygınlaştığı bir “hız ve haz çağı”ndayız. Alelacele ısıtılıp aynı hızla tüketilen hazır gıdalar, dışarıdan söylenen yemekler, maalesef aynı tadı ve huzuru vermekten çok uzak…

Zira o yemeği hazırlayan kişi, maddî-mânevî temizliğine ne kadar riâyet ediyor; îmanlı, abdestli, namazlı biri mi; hangi hâlet-i rûhiye ile ve nasıl pişiriyor; bütün bunlar ekseriyetle meçhul!..

O gıdalar da belki karın doyuruyor ama, ruhlara gaflet, kasvet ve hantallık veriyor.

Günümüzde bedenî ve rûhî sıkıntıların çoğalması ve maddî-mânevî huzursuzlukların artmasının sebeplerini ararken, bu hususu da göz önünde bulundurmalıyız.