Kul hakkı o kadar hassas bir meseledir ki, nice kul hakkına girmişizdir de bundan haberdar bile olmamışızdır.
- Belki bir kardeşimize asık suratlı davranarak kul hakkına girdik, fakat farkına varmadık…
- Belki trafikte haksız bir sollama ve benzeri bir davranışımızla hakka girdik…
- Bir komşumuza yemek kokusuyla, camdan silkelediğimiz bir örtünün tozuyla yahut gürültüyle eziyet verdik…
- Düğünlerde havâi fişeklerle ve yüksek sesle civardaki hastaları, yaşlıları, mâtemlileri rahatsız ettik…
- Belki gıybetini yaparak hakkına girdiğimiz şahıs vefât etti ve ondan özür dileyip helâllik isteme imkânımız kalmadı…
Bu tür meçhul kul hakları karşısında yapılacak olan da şudur:
Bu şahısları bulup helâlleşmek mümkün olmadığı için, onlar adına bol bol sadaka vermeli, duâ ve istiğfâra devam etmeliyiz.