İnfak Nedir?

Mü’minlere Kur’ân-ı Kerîm muhtelif kalıpla, 72 kere infâkı emrediyor. Yani Kur’ân-ı Kerîm’de zekât, sadaka, infak 125 yerde geçiyor, fakat 72 yerde de “infak” geçiyor.

Şimdi zaten zekât, minimum, asgarînin asgarîsi. Zaten o zekât, o kişinin malı değil, fakirin emâneti onda.

Sadaka, kendisini koruması için. Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanmak için.

Fakat infak ise, ucu açık. Zekât kırkta birdir. İnfak ise bunun ucu açık. Bu, Cenâb-ı Hakk’a giden bir tünel olmuş oluyor. Cenâb-ı Hakk’a yaklaştıran tünel oluyor.

Tabi bu, demin bahsettiğim gibi, yani bu infak, yalnız mal vermekle değil. Meselâ ashâb-ı kirâma baktığımız zaman, bir kısım Çin’e gidiyor Vehb bin Kebşe’nin şeyinde. Bu, en büyük infak. Giderken üşenmiyorlar, yorgunluk gelmiyor. Hangi vâsıtalarla gidiyor?..

İbn-i Abbâs’ın kardeşi Semerkand’a gidiyor bir sahâbe grubuyla. Bir kısım sahâbî Afrika’ya giriyor. O zaman dünyanın üçte birini kaplıyorlar aşağı yukarı.

Bunlar nedir? Bir infak heyecanıdır bu.

Eyyûb el-Ensârî Hazretleri seksen küsur yaşında iki sefer İstanbul’a geliyor. Bunlar hep bir infaktır. Yani infak sırf malla değil, her şeyle infak.

Meselâ 1. Ahmed Hazretleri, bu Sultanahmed Câmii’ni yaptıran, inşâ eden. Onu kızı rüyâda görüyor da, Allâh’ın kendisine verdiği bu mükâfâtın sebebini sorduğu zaman:

“–Kızım diyor, ben diyor, tebdîl-i kıyâfet ederdim diyor, zaman zaman gidip diyor, câmide tebdîl-i kıyâfetle çalışırdım.” diyor.

Şimdi Sultan Ahmed, 1. Sultan Ahmed’e baktığımız zaman, o zaman bir mağlûbiyet görmemişti. Bütün dünyanın önünde eğildiği bir insandı. Ona Sultanahmed Câmii’ni yaptırmaktan, gidip orada çalışmak çok daha zordur. Tamamen nefsini sıfırlayarak…

Velhâsıl bu da bir infak. Yani infak çok. Yani Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmede buyuruyor:

“…(O takvâ sahipleri) kendilerine rızık olarak verdiğimiz her şeyden Allah yolunda infâk ederler.” Bakara Sûresi, 3. âyet.