Hem Kendimizden Mes’ûlüz, Hem Evlâtlarımızdan Mes’ûlüz.

Efendimiz bir hadîs-i şerîf buyuruyor, elde kor tutmak gibi:

“Şiddetli bir şey, yaklaşan fitne sebebiyle vay insanların hâline! (Buyuruyor Efendimiz.) Kişi mü’min olarak sabahlar da akşam kâfir ol(arak öl)üverir. Birtakım insanlar, dinlerini küçücük bir dünya menfaati karşılığında değiştiriverirler…”

ثَمَنًا قَلِيلًا (“Az bir menfaat” [Bkz. el-Bakara, 41, 79, 174; Âl-i İmrân, 77, 187, 199…])

“…İşte öyle bir zamanda dînine sıkıca sarılan kişi, elinde kor ateş tutan kimse gibidir.” (Ahmed, II, 390; Ayrıca bkz. Müslim, Îman, 186; Tirmizî, Fiten, 30/2196)

Ticarette buna dikkat edeceğiz, fâize girmeyeceğiz. Televizyon, internet vs… İnsan savrulup gidiyor. Çocukları perişan oluyor. Bizim çocuğumuz değil, televizyonun çocuğu oluyor, internetin çocuğu oluyor, modaların çocuğu oluyor, reklâmların çocuğu oluyor. Onlar gibi olmaya çalışıyor.

Onun için, çok iş düşüyor. Yani hem kendimizden mes’ûlüz, hem evlâtlarımızdan mes’ûlüz.