Dünyaya Dalanların Durumu Şu Misâle Benzer

Yusuf -aleyhisselâm-… Kardeşleri kıskandılar. Onu kuyuya attılar. Bir kervan geçerken su almak için kuyuya kovayı daldırdı. Yusuf da o kovanın içine girdi. Kuyudan çıktı. Fakat o kervan sahipleri; “aman bir şey bulduk!..” Düşünmediler: Bu kuyuya bir, doğum evi değil kuyu, bu çocuk burada nasıl yaşıyor, onu hiç düşünmediler. Nereden geldiğini kimse düşünmedi. Hemen onu alıp satmaya kalktılar. İşte Mevlânâ diyor ki, dünyaya dalanların durumu böyledir diyor, şöyle bir misal veriyor:

“Dünyaya gönül verenler, tıpkı gölge avlayan avcıya benzerler. Gölge nasıl olur da onların malı olabilir? Nitekim budalanın biri, kuşun gölgesini sımsıkı yakalamak istedi. Ama dalın üzerindeki kuş bile buna şaştı kaldı.”

Bu kadar azamet-i ilâhiyye, bu kadar saâdet yolu varken, o saâdet yolunu bir tarafa itiyor, nefsinin arzusu istikâmetinde perişan olup gidiyor. Yani bu kadar ilâhî azamet tecellîleri karşısında dünyaya aldananların hâli…