30 Nisan 2014 Çarşamba

Varlıklı mü’minler için zekât, maldan fedakârlığın en asgarî ölçüsüdür. Kur’ân-ı Kerîm’de otuz iki yerde zekât kelimesi zikredilirken, infak kelimesi farklı kalıplarıyla beraber yetmiş iki yerde zikredilmektedir. Bu da mü’minin, maldan fedakârlıkta asgarî ölçü olan zekât ile yetinmeyip, nasıl bir infak seferberliği içinde olması gerektiğini göstermeye kâfîdir.

Cenâb-ı Hak buyurur:

“Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe aslâ «birr»e (yani hayrın kemâl noktasına) eremezsiniz! Her ne infâk ederseniz, Allah onu hakkıyla bilir.” (Âl-i İmrân, 92)